Haftasonunda oynanan ve herkesin konuştuğu 5-5’lik Lyon - Marsilya maçından sonra dost çevresinde fazlasıyla konuşulan konulardan biri de, penaltı atışı sırasında örümcek kameranın yakaladığı görüntülerdi.
Aslında ilk başta sahanın tam üstünde yer alan bu örümcek kameralar özellikle geçen sene Milan ve İnter’in maçlarında futbolcu seviyesine kadar inmeye başladı.
İşte bu yüzden haftasonundaki maçta penaltı atışını izlerken kendimizi video oyunlarındaymış gibi hissettik.
Siyah-beyaz televizyonlarda maç izlediğim zamanları ve sonrasını da çok net hatırlarım. Tek kameralı çekimler olurdu, pozisyon tekrarını izlemek için o tek açının yavaşlatılmış halini ekranın köşesinde kocaman bir ‘R’ harfiyle izlerdik.
Sonra hayatımıza kale arkası kameraları girdi. Bunu takiben ters açı kameraları, ofsayt kameraları, kale çizgisi kameraları derken örümcek kameraya kadar ulaştık.
İşin farklı bir boyutuna bakmak gerekirse özellikle bütün seyircilerin rahatlıkla gördüğü bu örümcek kameralar iyi bir pazarlama mecrası ve güzel bir reklam alanı olabilir.
Şöyleki; bütün maç boyunca sürekli gezinen ve aşağı yukarı hareket halinde olan bu kameranın üzerine ışıklı reklam platformu ya da lazerli bir markalama gerçekleştirilemez mi?
Neden olmasın?
Önümüzdeki Dünya Kupası’nı düşünürsek özellikle her organizasyonda bir yeniliğe imza atmayı adet haline getirmiş Fifa ve Uefa için bu belki de bulunmaz bir fırsat!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder