28 Haziran 2010 Pazartesi

11 IDIOT & ON BİNLERCE HAYAL KIRIKLIĞI

Herkes o kadar çok şey bekliyorduki, yıkım her zamankinden daha büyük oldu!

Sahada ne yaptığından habersiz 11 kedi yavrusu, Alman panzerlerinin altında ezildi.

Yemeyen yediren, giymeyen giydiren, uzak-yakın deplasman demeyen, kar-kış dinlemeyen dişinden tırnağından biriktirip bütün parasını milli takıma yatıran on binlerce insanı üzmeye, ülkenin ekonomisini ayakta tutan tüyü bitmemiş yetim bira fabrikalarını milyonlarca pound zarara uğrattırmaya ne hakkınız vardı?

Şimdi ortada ne kaldı ki? 11 IDIOT VE ON BİNLERCE HAYAL KIRIKLIĞI!

Ha bu arada İngiltere başbakanı Cameron'un, Angela Merkel karşısında yaşadığı eziyet de paha biçilmez!!!

İNGİLTERE'NİN SON HALİ

4-1'den sonra İNGİLTERE'NİN SON HALİ aşağıdaki gibi!

S**TIN BATIRDIN!


Hani formdaydın? Hani bu kupayı alırdın?

4 maç oldu İngiltere bir top oynamadı, bir güzel organizasyon yapamadı!

4 maçta attığın gollere, yediğin gollere bir bak tabelada!

Dünya'nın en iyi orta saha oyuncularıyla, takımının orta alanda kayboluşuna bir bak!

Yan topları Dünya'ya öğreten takımın, bir ortayı zar zor yapışına bak!

O kadar istemiştimki Almanya'yı yenmenizi, Arjantin'in intikam zamanın gelmesini ama onu bile beceremedin.
Bir İngiliz'den ancak daha iyi bir İngiliz yaratabilirsin ama bir İtalyan asla!

Kısaca S**TIN BATIRDIN; bakalım nasıl temizleyeceksin!

GELECEĞE DÖNÜŞ:WAYNE ROONEY!


Aslında reklamın adı 'geleceği yaz!' dı.

Ama olmadı olamadı, gelecek istenildiği gibi yazolamadı.

Beni ne İngiltere'nin elenişi, ne de Capello'nun dizilişi ilgilendiriyor.

Beni benden alan, bütün sezon boyunca bir buldozer gibi defansları delip geçen, ağları 9 şiddetinde depremler gibi sarsan, top ayağına geldiğinde rakip taraftarların korkudan büyük bir yutkunma yaşamasına sebep olan Rooney'in performansıydı önemli olan.

Olmadı olamadı.

Turnuva öncesindeki reklam filmiyle ağzımı açık bırakan adam, turnuva performansıyla da aynı şeyi yaşattırmaya devam etti.

Ah Wayne ah!

Bu turnuvanın hiç kuşkusuz en büyük hayal kırıklığı olarak anılacak.


Halbuki ne güzel hayaller vardı; kraliçe döner dönmez 'sir' ünvanını sunacaktı!

Şimdi karavanında başarılar, bundan fazlasını bir dahaki kupaya kadar hak etmiyorsun.

GELECEĞE DÖNÜŞ dedikleri bu olsa gerek WAYNE ROONEY!

25 Haziran 2010 Cuma

EN İYİ KİMİN TAKIMI?

Heyecan devam ederken ve artık üst turun sahipleri birer birer belli olurken kahramanımız Maradona'dan bir açıklama geldi ve basına fena çattı; Takımımı eleştiriyordunuz, şimdi övgü zamanı diye!

Aslında grup maçlarının turnuvaya en hazır teknik direktörleri olarak üç isim saymak gerek; Maradona, Löw ve Capello!

Peki ama EN İYİ KİMİN TAKIMI?

Buna en net cevapla başlayalım.

Antremanlarda ve maç önlerinde eşofmanla gördüğümüz Maradona, takım sahaya çıkarken 3 maçta da aynı takımı giydi!

Bir takım ki içine sığamıyor, hava çok az ısınsa terden içinde boğulacakmış gibi bir his var içimde!

Kesinlikle çok kötü. Maradona üzülebilir ama en iyi takım onunki değil.

Bir farklı takım da Joachim Low'e ait.

Beyefendi Alman ama İtalyan gibi giyinmeye çalışıyor.

Euro 2008'de en şık giyinen teknik direktörken(Terim'le birlikte), şimdi tarz olma anlamında biraz abartıya kaçtığını düşünüyorum.

En iyi değil ama fena da sayılmaz Low.

Ve İtalyan modasını İngiliz asaletiyle birleştiren Mr. Fabio Capello !!!

Özellikle son maçtaki takımı çok iyiydi.

Duruş, takımı taşıma ve saatle olmuş.

En iyi takımı üstüne uydurduğu kadar uğraşsa biraz Rooney'in formuyla, Lampard'ın hırsıyla dört dörtlük adam olarak çıkar o zaman karşımıza!

24 Haziran 2010 Perşembe

BÜYÜK BEŞİKTAŞLI ANISINA

Geçen sene Çarşı yine büyük oynamış ve takdirimi kazanmıştı gelmiş geçmiş en büyük müzik dehası Michael Jackson anısına açtıkları pankartla!

Yarın Michael Jackson'ın 1. ölüm yıldönümü.

DaviD AameS BÜYÜK BEŞİKTAŞLI ANISINA resmi sitesinde açılan hatıra defterine sizin için yazdı http://memories.michaeljackson.com/ durmayın sizde yazın.

Nasıl olsa okuyacak.

23 Haziran 2010 Çarşamba

RAYMOND&DUGARRY&CANTONA

Madara olunmaz madara doğulur, adam öyle bir bitti ki anlatılmaz yaşanır.

Düşene bir tekme de benden olsun.

RAYMOND & DUGARRY & CANTONA


GERÇEK LİGİNE DÖNDÜ

Kupaya başlamadan önce bayanlara futbol dersi verirsen, milyon euroluk futbolcular seni takar mı?

Fransa tarihinde yeni bir devrim zamanı ama bu sefer futbolcular kahraman!

Sonuçta olan oldu beyefendi videodaki GERÇEK LİGİNE DÖNDÜ...


DIEGO ŞOVUNDA MARADONA

Bu aralar tek eğlencem!

Kupa bir yana 'O' bir yana...


Messi'yi, Veron'u, Milito'yu bir kenara çoktan bıraktım.

İşim gücüm Maradona.

Bu kupada bir renk varsa, eğer biri bu kupaya imza atacaksa, o imza çoktan atıldı.

Dün akşam da birbirinden ilginç mimikler, hareketler, cambazlıklar, türlü türlü şakalar.

Artık bence yeni bir ismi var; DIEGO ŞOVUNDA MARADONA!

KAÇIRANLAR İÇİN

Arjantin yoluna güle oynaya devam ediyor!

Maçtan önce Maradona'nın Brezilya - Fildişi maçına göndermelerde bulunması, Fabiano'nun elle kontrol edip attığı golünü yerden yere vurması aklıma bundan aylar önce yayınladığım videoyu getirdi.

Sanırım kupanın başından beri Maradona'yı tek uyutmayan rakip Brezilya!

KAÇIRANLAR İÇİN Maradona'nın değişmeyen kabusu...

22 Haziran 2010 Salı

RÖPORTAJ BAHANE 'SARA' ŞAHANE!

Hep söylüyorum hayat futbolculara güzel diye!

Her zaman göz önündeler, her zaman bir elleri yağda diğeri balda!

Aslında Dünya Kupası başlarken bir çok yerde futbolcuların eşleri ya da sevgilileri epey bir yayınlandı!

Aralarında top modeller, Dünya güzelleri, aktristler ve niceleri vardı.

Ama hiç bir futbolcu belki de Casillas kadar şanslı olamadı!

Futbolcuların hanımları ülkelerinde tv başında oturadursunlar, Casillas'ın sevgilisi Sara Carbonero Güney Afrika'da!

Sadece Güney Afrika'da olsa iyi. Stadda, hatta sahada!!!

Düşünsenize Avrupa Şampiyonu takımın kalecisi olarak Dünya Kupası'ndasınız, kalede maça ısınıyorsunuz, hemen 10 metre ilerinizde sahada sevgiliniz var ve röportaj yapıyor!

İsviçre maçında Casillas'ın konsantrasyonunu bozmakla suçlanan canım Sara dün yine sahadaydı.

Özellikle de maç sonunda David Villa'yı kapınca röportaja, popülarite biraz daha arttı heralde.

E ne de olsa torpil büyük yerden.

Genelde konuşmaktan kaçınan futbolcuları düşününce sanırım, Casillas mikrofona koşa koşa gidiyordu hanımkızın gölünü çalmak için.

Ne denirki; RÖPORTAJ BAHANE 'SARA' ŞAHANE!

HITLER vs VUVUZELA

E buyrun bakalım..!

21 Haziran 2010 Pazartesi

PUSULA KUZEY'İ GÖSTERDİ

Portekiz'in şampiyonluğu ararken PUSULAsı KUZEY'İ GÖSTERDİ.

7 oldu, yazık oldu!

Bu galibiyet üzerine sevenleri için Cristano'nun özel pozu üstte!

Portekiz taraftarının istekleri de bitmek bilmiyor, altta:)

PARAYI VUVULAMA ZAMANI

Bu kupa başka hiç bir şeyle hatırlanmayacak Vuvuzela dışında!

Dünya Kupaları hep öncü, hep yol gösterici, hep klasik olmuştur.

Örneğin bir Meksika 86'da insanlar birden bire yaptıkları dalgasal hareketle taraftar tarihini değiştirdi.

Yaklaşık 25 yıldır yapılan Meksika Dalgası sadece stadlarda değil eş-dost sohbetlerinde bile hareketleniyor.

Kupa başladığında herkesin nefret ettiği, olmaz böyle şey dediği vuvuzela durumunda gelinen nokta biraz endişe verici.

Lanet olsun böyle sese diyenler bile artık galiba alıştık demeye başladıysa, aleti yerden yere vuranlar bile tv programlarında baş köşeye vuvuzela koyuyorsa, Quaresma'nın imza töreninde 'o' ses duyuluyorsa, Kapalıçarşı'da bile vuvuzela bulabiliyorsanız, bu işte bir iş var demektir.

Anadolu'nun ücra köşelerinde de yakında vuvuzela'yı göreceksiniz galiba!

Dolayısıyla ne kadar bulursak getirtelim, bu senenin trendi bu kabul edin!

Bu yaz ufak çaplı da olsa cebe üç-beş bişey indireyim diyenler için PARAYI VUVULAMA ZAMANI...

İYİKİ VARSINIZ

Bir garip Dünya Kupası izliyorum, daha doğrusu izlemeye çalışıyorum.

Zorlu bir dönem aslında.

Gündüz maçlarının iş zamanına denk gelmesi, 5'deki maçları yarım yamalak izleme ve akşam maçlarının birbirinden heyecansız ve garip geçmesi.

Çoğu zaman hayıflanıyorum böyle sönük bir turnuvada, kırmızı beyaz ay-yıldız nasıl olamaz diye!

Düşünsenize Johannesburg stadyumu kadar nüfüsu olan ülkeler var orada, Slovenya, Slovakya, Sırbistan ve diğerleri.


Zaten futbol yok, seyirci de olmayınca iş tuhaf bir hal alıyor.

Çok şükürki dün akşam imdadımıza Brezilya'yla Fildişi yetişti.

Zevksiz maçtı genel olarak 4 gole rağmen, ve tıpkı heyecansız geçen bir F1 yarışında büyük kazayı bekleyen umutsuz seyirci gibiydik!

Ve beklediğimiz kaza da 88'de olup olaylar karışıp Kaka sadece oyundan değil dinden imandan çıkınca hepimize bir rahatlık geldi.

Galiba beklenen buydu.

Bir kıvılcım, bir heyecan!

Hepsini bir kenara bırakın, bu iki takımın seyircileri pek bir renkli!

Diğerlerine bakınca bu yaz sıcağında içimizi soğutan Dünya Kupası'nın en farklı iki taraftarına teşekkürler.

İYİKİ VARSINIZ!

17 Haziran 2010 Perşembe

BİR TERSLİK VAR BU İŞTE!

Hatırlarsınız Dünya Kupası öncesi sayıklamalarımızı, paylaştığımız resimleri, yazıları!

Müthiş bir futbol olacaktı, her taraf şen şakrak olacaktı, tribünler rengarenk olacaktı!

Çıkmadık candan ümit kesilmez ama bir şeyin olmayacağı kesin.

Çünkü hepimiz yanıldık!

Tribünlerde birbirinden güzel hatunlar, müthiş resimler verecekti. Dünya güzelleri bir araya gelecekti, ama olmadı!

Hangi maçı açsam, hangi ropörtajı izlesem hep bereli, montlu insanlar, battaniyeli taraftarlar!

Biri buna dur desin!

Tarihin en abuk sabuk Dünya Kupası denilmesine ramak kaldı!

Belki Dünya'nın gerçeği bu ama her şey bir plan, bir organizasyon ve bir değer katmaksa nedir bu yaşanan şey aslında Güney Afrika'da?

En ümitli olduğum Brezilya ve Hollanda taraftarları bile montlarla, berelerle takılıyorlarsa tribünlerde ben neyleyim 35 derecede böyle Dünya Kupası'nı!

Hadi kışa girdiler de, insan Afrika lafını duyunca bile terlemeye başlamaz mı normalde?

Olmadı bu hava, yakışmadı kupaya.Birileri el atsın olaya, koysunlar ısıtmaları stada!

Zaten sıkılşmıken maçların heyecansızlığından, vuvuzelanın vızıltısından, bir de tribünleri görünce soğutmasınlar bizi bu Dünya Kupası'ndan!

Futbol da içlerini ısıtmıyorsa BİR TERSLİK VAR BU İŞTE!

ŞAMPİYON ŞOKTA

Hala inanamıyorlar!

Bir futbol mucizesi evet oldu gerçekleşti ama fazla takılmamak lazım!

Bir kaç ufak rotasyonla her şey daha güzel olabilir!

Mesela Torres ve Villa birlikte başlamalı, bir de yanlarına Fabregas kreması!

Ya da isterseniz hiç uyandırmayalım, nasılsa ŞAMPİYON ŞOKTA!