27 Eylül 2010 Pazartesi

BU KAÇINCI ABDULLAH?

Bir furyadır gidiyor ortalıkta.

Uzun zamandır birileri bir şekilde, 'O'nu bir yerlere getirmeye çalışıyor.

Türk Futbolu'nun kanayan yarası da halen devam ediyor.

Türk Futbolcuları nasıl yurtdışına açılamıyorlarsa, Türk Antrenörler de aynı şekilde bir vizyonsuzluk sergiliyor.

Hep aynı cevaplar, hep aynı yorumlar; yabancılara verilen fırsatlar kendilerine verilmemişmiş vs...

Bugün ülke olarak her alanda moral bozucu derecede eleştirel ve kötü olmamızın tek bir sebebi var; Vizyonsuzluk!

Uzun uzun yazarım kimlerin nasıl vizyonsuz olduğunu...

Ama bir isim varki epeydir takmış durumdayım 'O'na!

NtvSpor'un özellikle gazladığı isimlerin başında gelen Abdullah Avcı, epeydir bu camianın içinde olmasına karşın ülkenin kendisini geliştiremeyen, etliye sütlüye dokunmayan hatta bana göre Yılmaz Vural'dan daha fazla şov yapan, yapmaya özen gösteren bir isim olarak inanılmaz derecede antipatik gelmekte.

Peki neden?

Uzun süredir futbolun içinde bir belediye takımı olarak varolmasını istemedeğim, kime, neye hizmet ettiği belli olmayan, taraftarsız, amaçsız İstanbul B.B.'nin kendine layık bir teknik direktörü var.

Aynı körler sağırlar durumu.

İ.B.B. ligde keyfine bakıyor, futbolcular baskıdan uzak, amaçtan uzak kendi hallerinde takılıp günlerini gün ederken teknik direktörleri de 'Football Manager' oynuyor.

Karışan yok, bir şey diyen yok nasıl olsa, alan memnun satan memnun nasıl olsa!

Ve bu ülkede en zoruma giden laflardan biri; Göze hoş gelen futbol!!!

Ne yani? Takım göze hoş gelen futbol oynasın ama 5'lik mi olsun?

Hadi 5 yemediniz, 5 attınız diyelim, kim sevinecek?

Hadi şampiyon oldunuz diyelim, kim kutlama yapacak? Kadir Topbaş mı?

Böyle bir takımda kalıp elindeki stressiz, dertsiz ve mali gücü olan bir ortamda hala ortalıklarda boş boş gezen amaçsız bir kulüp varsa bunun en önemli sorumlularının başında Abdullah Avcı gelir.

Takımı bırakın şampiyonluğa oynatmayı, Avrupa Liglerine bile sokamayan ama her fırsatta ahkam kesen biri için artık yeterince tölaranslı davranılmadı mı?

Cesareti olan bir teknik adam, idealleri olan bir teknik adam profili bu mudur bize sunulan?

Sivasspor'un iki sene üst üste şampiyonluğa oynadığı, Bursaspor'un şampiyon olduğu bir ligde Abdullah Avcı'yı ve takımını sakın bana savunmayın!!!

Her şeye bir de tuz biber ekeyim.

Fenerbahçe'ye karşı futbolcularını bütün hafta işleyen, Beşiktaş maçlarında takımını her fırsatta yerde yatmaları, vakit geçirmeleri konusunda hazırlayan ve Galatasaray maçlarından sonra da 'Ne yazıkki düşüncelerimizi sahaya yansıtamadık' diyen bir teknik adam ne kadar zeki, çevik ve ahlaklı olabilir?

Adama sormazlar mı BU KAÇINCI ABDULLAH diye?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder