13 Nisan 2010 Salı

EL BORN'DA KUTLAMA YAPMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

Pazar günü haberleri izlediğimde buruk bir sevinç yaşadım.

Bu buruk sevinci de derin bir nefes alıp, kocaman bir ooooffff çekerek taçlandırdım!

Çünkü bu öyle bir maçtı ki, dükkanlar kapatıldı, televizyonlar açıldı. Barlar, restoranlar, cafeler doldu. Hatta hatta insanlar bu coşkuyu birlikte yaşamak için sinemalara akın edip, yan tarafta usul usul film izleyenleri tezahuratlarıyla canından bezdirdi.

Real Madrid deplasmanında Barcelona'nın aldığı galibiyetten sonra Barcelona sokakları, aynı geçen sene benim yaşadığım gibi, karnaval yerine dönmüş.

Barcelona'ya her gidişimde çok büyük vakit geçirdiğim, bizdeki Asmalımescit'i andıran ve ondan kat kat daha büyük olan El Born'da sabaha kadar kutlamalar yapılmış.

Çünkü El Born candır! Gidersiniz, güzelce yemeğinizi yersiniz, ardından gece sizindir! El Born almıştır sizi bırakmaz, bıraktırmaz. Mecburen ayrılmak zorunda kalınan sevgili gibidir, yine yeniden ona dönersiniz! El Born sevgidir, şefkattir. Sabah uyandığınızdaki üstünüzdeki nane kokusudur. Estrella'nın kırmızısıdır!

Bizdeki Bağdak Caddesi'nin benzeri olan Las Ramblas'da da konvoyların ardı arkası kesilmemiş.

Çılgınca sabaha kadar kutlama yapmışlar.

AAAAAAHHHH AH.

Oysa geçen sene aynı tadı, coşkuyu ben de yaşamış, hiç tanımadığım Barca'lılarla şarkılar söyleyip, bayraklar sallamıştım.

Peki ya ertesi gün?

Pazar günü şehirdeki en popüler kıyafet yine Barca forması olmuş...

7'den 77'ye herkeste bir forma, herkeste bir mutluluk, bir coşku!

Bir gün Barcelona'da yaşıyor olursam yukarıdaki resimdekiler gibi EL BORN'DA KUTLAMA YAPMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİnin üstüne ertesi gün aşağıdaki resimdeki gibi huzurlu ve mutlu takılırdım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder