Bu sayfalarda daha önce yazmıştım çocukluk anılarımı, Tevfik Sırrı Gür Stadı hatıralarımı.
Babamın elimden tutup beni maça götürüşünü.
Kırmızı lacivert kağıttan şapkalarım vardı yanlarından hava alan.
Gol olduğunda skorbordun ortasından çıkan el değiştirirdi parçalı renklerin yanındaki rakamları!
Gözlerim sadece kırmızı laciverti görse de gönlüm o renkleri siyah beyazla paylaşırdı.
Uzaktı, ulaşılmazdı ve hayaldi o zamanlar Beşiktaş!
Ama gönlümün hep büyük sahibiydi.
Mersin'de hiç 1. Lig maçı görmedim ben...
Hep istedim şehrimin takımını en üst ligde görmeyi.
Ve en büyük isteğimdi bir gün o en üst ligde bir Beşiktaş - Mersin İdman Yurdu maçı izlemeyi.
Aslına bakarsanız BİR ÇOCUĞUN HAYALLERİydi bu!
Ve bir gün İdman Yurdu yılların eskimiş kelepçelerini üzerinden atıp Türkiye'de futbolun en üst noktasına ulaştı!
Artık uzaktan izlediğim, doğduğum şehrin takımının bu noktaya gelişinin büyük gururunu yaşıyorum sekiz aydır.
Bank Asya'da şampiyonluk maçına çıktıklarında Barcelona'daydım, telefonumdan izlemiştim o maçı!
Şampiyonluk sevincini Akdeniz'in başka bir şehrinde bambaşka bir ülkede yaşamıştım.
Ve sonunda hayallerim gerçek olacaktı.
1983'de en üst lige veda etmişti Mersin, o tarihten öncesini de zaten hatırlayamıyorum, çok küçüktüm.
Bu nasıl bir bekleyiştir ne kadar yazsam zor anlatırım, bunu en iyi anlatanlardan biri Lig Tv'deki 'Deplase Keyifler' sanırım.
Buraya tıklayarak mutlaka bir göz atın!
Ama yıllar sonra bir lig maçında İnönü'de hayatımın en büyük aşkı Beşiktaş ve ilk aşkım vazgeçilmezim Mersin İdman Yurdu karşı karşıya gelecekti.
Soğuk ve karlı bir kış gününe denk gelmişti maç.
Ne zamandır hazırlıklarımı yapıyordum, her şey tamamdı.
Hatta öyle bir denk gelmiştiki hayatımın maçı, tam da babamın İstanbul'da olduğu zamanda oynanacaktı.
Yani anlayacağınız babasının elinden tutup İdmanyurdu maçlarına götürdüğü o küçük çocuk, yıllar sonra, hayatında ilk kez, babasının elinden tutup bu kez İnönü'ye maça götürecekti onu!
Bir baba ve oğlu ikisinin de gönlünde Beşiktaş ve Mersin İdman Yurdu!
Hayallerimiz yıkıldı üç gün önce, Pazartesi günü...
Hayatım boyunca beklediğim maç seyircisiz oynanacaktı!
BİR ÇOCUĞUN HAYALLERİ gerçekleşemeden başka bir zamana kaldı.
Yazık oldu.
Mehmet Ali Aydınlar ve Yıldırım Demirören, bir gün sizin de hayallerinizin yıkılması dileğiyle!
Biz hayatımız boyunca bekledik bu maçı biraz daha bekleriz o sabır var bizde!
Ne de olsa sevmek gücünü beklemekten alır...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Galiba aynı dönemlerde Tevfik Sırrı Gür'ün Müftü Köprüsü tarafındaki Seyfi alanya Spor salonunun dibinden sıraya girip girmişiz tribünlere. Ne güzel günlerdi be. İlk kez dayımla gitmiştim maça. Dayımı çıldırtmıştım ikide bir çişim var diye. Ne günlerdi be.
YanıtlaSil@selaminko aynen öyle olmuş:) İdmanyurdu da izleyemediğimiz tarihi maçta Beşiktaş'ı da yendi ya daha da başka bir şey söyleyemem.
YanıtlaSil