3 Haziran 2010 Perşembe

MUSTAFA DENİZLİ ŞAMPİYON YAP BİZİ

Enteresan bitti bu aşk hikayesi.

Ardında bir çok soru, hikaye ve anı bıraktı.

Geçen sezonun içinde ameliyat olan ve buna rağmen 3-4 hafta sonra takımın başına dim dik geçen Mustafa Hoca, ne oldu da birden bira sağlık sorunları bahane etti?

Ya da sağlık sorunlarını bahane etmesini kim rica etti?Fenerbahçe'de şampiyonluk, Galatasaray'da şampiyonluk ve Beşiktaş'da çifte kupalı şampiyonluk.

Bu herkesin harcı olamaz!

Doğuştan siyah-beyaza gönül veren, futbol ve teknik hayatında bir çok kösteğe ve köstebeğe rağmen en tarafsız ve en fedakar şekilde görev yapan hocanın Beşiktaş'dan kopuşu böyle mi olmalıydı?

Siyahla beyaz bu kadar ayrıyken, yakıştı mı arkasında onca soruyla 'gri' bir şekilde ayrılması?

Kimdir bunun sorumlusu?

Teknik direktör öğütme canavarı başkan ne yapar peki?

Real Madrid'den en büyük kupaları almış hocayı devre arasında gönderen zihniyet Schuster'i alsa ne yazar?

Ertuğrul Sağlam'ı bir lokmada yiyen zihniyet acaba Mustafa Hoca'ya da böyle bir kılıf mı hazırlamıştır?

Peki sapasağlam hayat devam ederken, sürekli spor yapıp, sürekli doktorlarla birlikte yaşarken bu kadar derinden kim yaralayıp hastalandırmıştır hocayı?

Nedir O'nu bu kadar strese sürükleyen?


8 milyon euroya alınan Tabata'ların açıklanamamasının ya da açıklama sorumluluğunun yüklenmesi midir bu sinir tahribatının sebebi?

Türk futbolunda pek kimsenin sevmediği iki hocanın hastasıyım; Denizli ve Terim.

Onlara yapılan her haksızlık, her eleştiri bendeki sinir katsayısını üçe beşe katlamakta.

Okuma yazmayı zor sökebilmiş, yabancı futbolcuların adını söyleyebilmekten aciz, futbolu sadece televizyondan izleyen, hayatta akreditasyon beleşçiliği dışında futbola en ufak değer vermeyen, değer katmayan tam tersine abuk subuk kahvehane yazıları, kocakarı dedikodularıyla futbolun değerini yerle bir eden üç beş adamın elinde olduğu için ülke medyası, genelde inşaatçı olup çimentoya kafasını gömmüş, tüp gazlarından zehirlenmiş insanlarla dolu olduğu için kulüp yönetimleri bizim futbolun hali nicedir!

Çekip gitmek, blog köşelerinde mastürbasyon yapmak zaten bizim gibilerin sıklıkla yaptığı şey.

Peki ya Mustafa hoca, peki ya Fatih hoca bu Dünya'dan göç ettikten sonra mı el koyacaksınız ülke futboluna?

Ve son olarak her taraftara; MUSTAFA DENİZLİ ŞAMPİYON YAP BİZİ diye bağırdıktan sonra bu gidişin bu kadar sessiz siyah-beyaz bir film olmasına izin mi vereceksiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder