26 Aralık 2011 Pazartesi

ALLAHIN SOPASI

Okuyanlar bilir, Mesut Özil'e karşı büyük bir antipatim var.

Sevmiyorum adamı.

Topçuluğuna, yeteneğine bugüne kadar en ufak laf etmeyip adamın oyununu da kendisine MeSSut diyerek övmüştüm.

Takıldığım noktaysa Mesut'un Almanya milli takımını seçmesiydi.

Hala takılıyorum ve devam da edeceğim.

Gelin görünki İspanya Ligi'ne verilen aradan istifade beyimiz kalkıp özel uçakla Zonguldak'a gelmiş ve köyünde iki gün geçirmişti.

Ntvspor'da izlediğim ropörtajda 'toprağıma amcamgile, yengemgile geldim' diyerek maçlarda ettiği Türkçe küfürlerin dışında da bizden izler taşıdığını gösterdi Mesut!

Bu yayınla birlikte eş dostun 'bak gördün mü adam Türk' mesajlarına ve telefonlarına maruz kaldıktan tam bir gün sonra Cuma akşamı dışarda yemekteyken bir de yan masamıza kim gelsin?!?

O saydırdığım Mesut Özil çıksın Madrid'den gitsin Zonguldak'a sonra da gelsin istanbul'da yan masamıza!

Haydaaaa...

ALLAHIN SOPASI yok tabi...

Canını sıkmadım çocuğun merak etmeyin.

Aslında her şeyi bir kenara bırakın Zonguldak'a gittiğinde üzerindeki 'Mıchael Jackson'ın 1983'de Thrıller videosunda giydiği kırmızı ceketi andıran ceketi ' çok mu aradın?' demem lazımdı :)

Şaka bir yana dedik ki iyi topçusun ama ben Barcelona'yı destekliyorum.

Hele hele yanımdaki iki arkadaşım Real Madrid'i tutuyor ve Mesut'u çok seviyorken geceyi mahvetmenin anlamı olmazdı!

Memleket meselesine sonra daha rahat ve alkolsüz olduğumuz bir zamanda girmeyi tercih ettiğimi de özellikle belirtmem gerek, yoksa sıkıntı çıkabilirdi.

Hazır bir Real Madrid'li topçuyu yakalamışken imza almamak olmazdı.

E tabi insanın elinde hazırda forma falan da olmayınca peçeteyi imzalatmak da bize yakışmazdı!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder